Bu hafta arılar ile hiç ilgilenemedik desek yeridir sadece karşıdan bakmayla yetindik.
Oğlaklar akşam üzeri taze sütün tadını çıkarıyor.
Bildiğiniz gibi dikimi bekleyen ceviz fidanlarım vardı bu hafta havaların sıcak gitmesi işlerimizi kolaylaştırdı diyebilirim.
Aralık ayında hazırlanan çukurlar hava şartları sebebi ile bu zamana kaldı.
Tarla içerisinde şükürler olsun bana yetecek kadar su var.
Fakat benim fidanları sürekli sulamam zor oluyor.
Bunları düşünerek piyasa da su tutucu gübre olarak bilinen (içeriği kağıdın ham maddesi olan) gübrelerden aldım ne derece etkili önümüzdeki yıllarda nasip olursa göreceğiz.
Ölçü olarak her meyve çukuruna bir kapak kullandım.
Bazı çukurlar da hala su vardı gübreyi atıp bekledim.
Yaklaşık 10-15 dk. sonra atılmış olan su tutucu gübre çukurdaki suyun % 70-80' ini çekmişti.
Su olan çukur ile gübre atılan çukur farklı diğerinde resim almayı unuttuk :)
Kağıdın ham maddesi olarak kullanılmasının yanında bebek bezlerinde v.b. yerlerde de kullanılıyor. Çocuğun altının kuru olması bez içerisinde bu maddeden ne kadar çok varsa o kadar etkili demek.
Bazı çukurlarda su yoktu fakat gübre oradaki nemin etkisi ile topak olmaya başlamıştı.
Diğer gübre yine organik hümik asitin toz halidir. Ayrıca yaz boyunca yapılan sulamalarda da hümik asidin su ile verilmesi uygun görülüyor.
İnşallah faydasını görürüz. Dedikleri kadar çıkarsa çok işime yarayacak.
Çukurlar her ne kadar aralık ayında açılmış olsa da yağan yağmur ve kar sularının sürüklediği topraklar tekrar doldurmuştu.
Bana yardıma gelen arkadaşlar çukurların içerisi temizlemekle meşguller.
Biiznillah cevizleri diktik nasip olur ise damlama sulama da yaptırmak istiyorum.
Sulama konusunda neler yapabilirim, depo veya su motoru gibi kullanılacak aletler neler olmalı, tecrübesi olanların bilgisine ihtiyacım var.
Elimde 2 tane biri büyük biri küçük elektrikli su motoru var. Ömrümüz olduğu sürece tarlada elektrik de lazım bunları düşünerek güneş enerji panelimi alsam, zaman gösterecek.
Ballıbaba' lar Orhaneli de açtı ama bizde hala görüntü yok.
Arıların yanında kızılcık ağacı çiçeklenmiş. Geçen sene arılar geliyordu fakat bu sene görmedim.
Aşı yapılacak ceviz enişteme ait. Daha önceden kesmişti.
Aşılanacak uygun yerlerden kesildi.
Bu tür aşılar da acı suyun akması için işimiz acele ise veya hava şartları müsait değil ise kesip beklemeye gerek yok.
Ağacın dip kısmından bıçakla sert bir kesik atıyoruz ki su yukarıya tırmanmadan bu kesiklerden aksın.
Kalemlerimiz hala buzdolabının sebzeliğinde ikamet ediyor.
Çekimi yeğenim yaptı beni çekme yaptığım işi çek demiştim o da nereleri çektiyse artık :(
Umarım faydalı olur ve aşılar tutar yoksa bizim enişte iyi makaraya sarar :)))
Aşı yapılıp naylon ile muhafaza altına alındı içerisine toprak koyuldu ve çok sıkı olmamak şartı ile bağlandı.
İpi çok sıkarsanız üstten sıkacağı için kalemleri oynatır. Aşı yapılır iken dikkat edilecek en son kısımda ipi dikkatlice bağlamak kalemleri rahat bırakmaktır.
Aşı, meyve budama, meyve dikme, sebze çimlendirme, tohum ekme, hasat yapma veya uzun süreli kullanım maksadı ile kerestelik ağaç kesme gibi işlerde ay takvimi takip edilerek uygun (ay yenisi ve ay eskisi) zamanlarda yapılması bize büyüklerimiz tarafından söylenirdi.
Babam ile önceki yıllarda iki adet kiraz fidanı dikmiştik. Bir tanesini sürekli ilaçladığımız halde yapraklarını tırtılların istilasından kurtaramadık ve kurumasına sebep oldu fakat diğeri hala sağlıklı.
Rahmetli Osman amcamız tarafından aşılanan bir ceviz. Dallarını sarmaşık gibi birbirine dolamışlardı bakımları düzenli olmadığından mıdır nedir pek gelişmediler.
Aşıları siyah kaliteli elektrik bandı ile sarmıştım o resmi geçenlerde yüklemeden geçmişim.
Babam kavakları satmış en kalın olanlar gitti.
Bahçede her yer dal budak epeyce topladık kışa hazırlık şimdiden başladı.
Kışın bacaların tıkanmaması için kavak odunu ideal. Çam budakları çıralı olduğu için çabuk dolduruyor.
Erikler Orhaneli de yavaş yavaş çiçekleniyor.
Haftaya artık vakit bulur isek arılarımı getireceğim bahçe sahibi diyor oğul çıkarsa benim :(
Telefonu kaybettik yenisini aldık resimleri onunla çektim ama ben pek beğenmedim resimlerin hepsi dikdörtgen görünüyor.
Boğazından nasıl geçti demeyin :)
Bir salep içesim geldi ki sormayın gitsin o kadar olur.
Taze sütü kaynatıp yaptım tadını hatırlayanlar bilirler tarçını da kaymağın üzerine serptim. Kaymağın tarçınlı tadı başka ;)
Bereketli bir sezon geçirmeniz teraccisi ile.