KARNİYOL

KARNİYOL

Sadece arıcı

25 Aralık 2011 Pazar

Nihayet kar geldi


Aslında ilk kar yaklaşık 20 gün önce düşmüştü ama bize o kar da dolaşmak nasip olmamıştı.

Cumartesi öğlen başladı, yağış fazla olmayınca pekte tutmadı, yerler buz pisti.



Köyün girişinde çoban köpekleri karşıladı diğerleri uzaklaştı fakat bu asi biraz dikleniyor.



Tarlanın kuruma ihitmali yok gibi, tüm çukurlar su içinde, cevizler bahçede gömülü bekliyoruz bakalım, İnşallah güzel bir vakit oluşurda dikeriz.



Kovanlar kar altında.

Bugün asıl amacım varroa için son kez yapılacak olan oksalik asiti damlatma metodu ile arılarıma uygulamaktı.


Arılar çıtaların altına yakın salkıma tutunmuşlar, görmek için iyice yaklaşmak gerekiyor.

Kapakları açınca yukarıya doğru genişlediler.

-4 c hava sıcaklığı ve hızlıca işimi bitirip kovanları kapattım.


Çevrede av için dolaştık.


O kadar dolaşmaya rağmen tilki ve sansar izleri haricinde bir tek domuz izi vardı o da çok aşağılara indiğinden köpeği geri çağırdım.



Dere boyunca sis kalkıyor.


Çobanlar neredeyse tüm genç meşeleri bu şekilde; yazın keserek yapraklarını, hayvanlarının yemesini sağlıyorlar, gerçi o yaprakların çoğu hala dalların üzerinde olsa da bundan vazgeçirmek ne mümkün.


Ahlat ağacı benim bildiğim 200 senelik var.

Bu ağaçlardan köyde bir kaç tane daha var ve ne hikmetse hepside avcıların bek yeridir. Köpeğin önünden kaçan tavşanlar mutlaka geçerler.


Bahar için hazılardığım yarım ballıklar daha işleri bitmedi.


Aşure tatlısı. :)

Herşey gönlünüzce olsun. Kayıpsız bir kış geçirmemiz temennisi ile.

11 Aralık 2011 Pazar

Arıcılar orhaneli'de buluştu


Uzun zamandır işlerimizi yoluna koyup, sohbet etmenin planını yapmakta idik. Sadri abi de "tavşanın kaçması an meselesi , gidip bi tadına bari bakalım" demekteydi :)

İstediğiniz tavşan olsun pişerken ve yüzerken resimledik ki sizde göresiniz :)





Organik bir yabani tavşan yemeği hem de sobada en hafifinden tıkır tıkır pişti.


Önce arılığa geçtik , salep içmekti muradımız ; aklımıza koymuştuk bir kere, sebep olanlar sağolsun :)
Aslında arı salkımda olmasa biliyordum ben o salebi arılar ile içmeyi ya neyse.

Sadri abi yaptığı suni tohumlama cihazında gelinen son noktaları anlattı. İşler iyice gelişmiş laptop üzerinden sanal dölleme yapacaklar yakında az kaldı. :)


İstanbulda oturan dayım Canip , Ali abi ile geçen seneden tanışıyorlardı, bu sene bir nevi navigasyon görevi gördü :)

Sonrasında köydeki eve geçtik .avlusu epey geniştir. 


Avlunun ortasına büyükçe bir ateş yaktık, kor olduktan sonra da geçtiler mangalın başına.

Semaveri tarlada unutmuşum aceleden . Demliği büyütüp çay işini hallettik.


Köpek baştan dolaşıp huysuzlandı ama Ali abi onunla da anlaşmayı sağladı :)
 
 

:):))


Bursanın meşhur kemalpaşa tatlısından ikram ettik , sevdilerse arada hediye göndeririz artık :)


Biz tatlıyı getiriyoruz ama Ali abinin boy sebebi ile midir anlamış değilim gözü hep yukarılarda nasıl gördüyse şeftali kalmış dalda çıkıp aldı :)


Yemekler yenildi , çaylar içildi , sohbet derinleşti ama akşam olmuştu seneye daha erken bir mevsimde uzun süre sohbet edebilme duası ile vedalaştık.

Geziye katılan ve bizlere değer verip evimize kadar gelen dostlardan Allah c.c. razı olsun...