KARNİYOL

KARNİYOL

Sadece arıcı

26 Ağustos 2018 Pazar

Arılarımız






بسم الله الرحمن الرحيم

Arı dostlarına ve dostlarıma selamlar.


Bu kez arayı çok açtık maalesef, işler yoğun olunca; çalışan az, üretim zahmetli geçti.

Üstteki birleştirilmiş bir kutu, akşam olunca önünde böyle arı birikiyor.
Sosyal medyada görüyoruz, 3-5 kat verilen kovanlara hiç arı girip çıkmazken, bizim mini kutularda böyle arı birikiyor.
Ana alacak kişileri kandırmanın bir yolu da, sanıyorum arıyı güçlü gösterme şekli.
"Bakın benim arım çok güçlü, bir sürü kat verdim" diyor lakin kovan girişinde arı yok.
Mini kutu girişi böyle ise, 3-5 kattaki arının girişinde ne kadar arı birikmesi gerektiğini artık siz düşünün.


Hatta öyle ki; kutuların dışı da doluyor, son durumu kapaklar 3-4 cm yukarı kalkmış vaziyette buna rağmen o kutularda arı terki denilen sorun olmuyor.
Acaba neden? :)


Kestane bölgesi pek verimli değil diyen kişi çokça idi, ona rağmen çok şükür balımızı alabildik.



Verimli olsa nasıl olacak, ilerleyen yıllarda inşaallah görürüz




Hayıt bölgesini de bu yıl öğrenmiş oldum.
Arıyı güzel geliştiriyor.


Dr. Çağrı sağolsun mesaiden boşluk buldu mu arılıkta iş arıyor :)


Fazla da sıkıştırmamak lazım :)


Kutular böyle, her yeri yavru ve terk yok.
Acaba neden?
Kutu ve kovan terkleri ile alakalı bir sürü neden var, fakat asıl neden belli.


Bu görüntüleri laf olsun diye çekmiyorum.


Yine sıkışmış bir arı.


Yavru durumu bu halde.
Arımız çalışıyor maşaallah.



Başka bir kutu; yavru durumu, kendi yaptığı stoğu görünüyor.
Kaliteli bir arı ise, minicik kutuda boyundan büyük işler yapabilmekte.
Ülkemiz şartlarında çoğu arıcı maalesef katlı kolonilerde bu görüntüyü göremedi.




Başka bir çiftli kutu.
Gelen misafirler bunlara dalıyor :)


Koloni katları doldu, aldık.


Bölmeler yırtınıyor maşaallah, nereye ne koyacağını şaşırmışlar.


Atık mumları, eski petekleri eritmek için güneş paneli kullanıyorum. Eski yayınlarımda nasıl yaptığımız mevcut.


Yeter ki dürüst üretici olun, sizi herkes bir şekilde bulacaktır.


Son posta erkekler doğuyor.


Erkek arı üretimi başlı başına bir ayrıcalıktır.



Üretim aşamasının ilki olan durum.
Memeler ne kadar çok arıya baktırılırsa, o kadar kaliteli analar doğar.


Bazı kişiler kolay iş öğrenme derdinde. Hiç bir şey okumadan, araştırmadan, hiç bir masraf etmeden, tepeden inme iki soru sorup, tüm cevapları alacağını düşünüyor.
Açıklamadığımız zaman, ülke arıcılığına hizmet etmediğimiz söyleniyor, bilgi paylaşıldıkça çoğalırmış.
Kimse demiyor ki; sen bunlara ulaşırken ne bedeller ödedin?

İnsanların gerçek yüzünü tanırken de ödediğimiz bedelleri kimse bilmiyor.


Herkes çeşit çeşit aparatlar kullanıyor.
Ana bayıltılacağı zaman, alacağı co2 m3 olarak bellidir.
Bunu Schley kendi yaptığı düzenek ile satıyor. 
Biz de elektirikli kafa taktık, elektrik verildiğinde sistem çalışıyor ve ananın saniyede alması gereken kadar co2 bırakıyor.
Bunlar olmalı ama basit şeyler.

Fakat buralardan daha mühim olan kısımlar var.
Mesela karniyol hatları bilinçsizce çaprazlanmaz.
Eğer öyle olsaydı Sklenar, Troiseck gibi hatlar halen anılmaz idi.
Damızlık satan yerler tek isim verir, o da; mühürlü ıslak imzalı kağıtta yazar.
BİLİNÇSİZCE Çaprazlamak hastalıklara davetiyedir.


Neyin nereye katılacağı, nereden alınacağı, işin püf noktası vesselam.
Siz "2 nolu ananın erkeğini 3 nolu ananın kızına verdim" diye çok bilmişçe konuşursanız; işi bilenlerin gülüp geçtiği, işi bilmeyenlerin de ağzının suyunun aktığı, sizin de her yıl sağdan soldan ana veya erkek tedarik ettiğiniz, fakat bir türlü düzene sokamadığınız bir arılık sahibi olursunuz.
Sürekli "taze kan, o geldi, bu geldi, onu denedim, bunu denedim, şunu getirdim,
 bunu ürettim" deseniz de; elinizde var olan, koskocaman SIFIR.

Almanya'da çok çok meşhur bir arıcı duayeni, karniyol ıslahçısının iki gün önce birebir söylediği şudur:
"Ürettiğim 80 anadan sadece 1 tanesinin damızlık olacağını yapılan testler ile gördük."
Bize ne oluyorsa artık; havamızdan geçilmiyor.
Her önüne gelen erkekten sperm alınmadığı gibi, her anadan da ana diye üretim yapılmaz, yapılmamalı.
Üzülerek görüyorum ki; çok kısa vadede ülkemiz arıcıları bilinçsizce yapılan çalışmaların çürük meyvelerini alacak.

Her aldığınız ana damızlık değil, hatta saf bile değil, bu kim ve neresi olursa olsun.
Avrupa ülkeleri hastalıklı arılar ile çalkalanıyor, aman diyeyim dikkat edin.
Anaların siyah olmasını seviyor bizim üreticiler. Siyah ananın baskın olması için de sürekli siyah ana ve onun erkekleri kullanılıyor; belanın daniskası.
Eğer bu işi yapanlar dedikleri kadar marifetli olsalardı, kesinlikle damızlık almazlar, alsalar da en iyisini alırlar idi.
Ben hiç kimseye, ne olduğunu bilmediğim anayı veya kızını vermedim.
Hata yaptıysam da akabinde telafi ettim.
Eğer kraliçede sorun çıkmışsa, bedeline bakılmaksızın kesinlikle kafası sıkılır.
Şimdiden 2020 yılında kullanılacak analar hazır.

Bazı kişilerin maksadı iş öğretmek değil, herkese nasıl laf sokarımın derdine düşmüş.
Gerçek hayatta bir olgunluğa erişememiş olanlar, sosyal ağlarda ahkam kesiyor.



Yazılacak öğrenilecek çok mevzu var.


Sanırsın tavuk bacağı götürüyor :)




Mini kutuların birleşimi.

Geçenlerde denk geldi.
Sebzeler zaman içerisinde nasıl saman haline dönmüş görelim.
Bunların hepsi chemtrails ile başladı, maalesef bütün hastalıkların ana müsebbibi hükmünde.


Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi doktora öğrencileri.
Petekteki. arılar F1 melezi


Kasım, Niğde'den; Adem, Nevşehir'den; bir arkadaş daha vardı, ziyaretime gelmişler sağolsunlar.

Suni tohumlama aleti ve malzemeleri üretiyor.


Kurban bayramının ilk günü, yine Yıldıztepe Talebe Yurdu topluluğu olarak tesisimizde kurban hizmetinde idik.
Sadece büyükbaş hisselerinin satışı yapılıyor.
Yüzlerce kişi gelip-gitti. Parçalanıp, eti kemiği ayrı vaziyette teslim ediliyor. Yakın mesafeden gelemeyenler oluyor, onlar için ücretsiz eve teslim hizmetimiz de vardı.


Polen çekmecelerini temizler iken farkettim.
Kozalar çamurdan yapılmış ve içinden yabani arı çıkıyor.


Kaktüs meyvesi.
Akdeniz ve Ege taraflarında firenk yemişi olarak bilinir.
Soğuk yenir, lezzetlidir. 
Dikenlerinden kurtulmak için dışı tütsülenir.


Tropik ejder meyvesi.
Şahane bir lezzeti var.