KARNİYOL

KARNİYOL

Sadece arıcı

22 Şubat 2016 Pazartesi

Ana arılarımız ve Akdeniz gezisi

saf karniyol arısı almak istiyorum


بسم الله الرحمن الرحيم

Arı dostlarına ve dostlarıma selamlar.

Bal, polen kemeri ve sağlıklı bir yavru alanı.


Üstteki kraliçe bana ait izole bölgede çiftleşti. Sadece karniyol kolonilerini oraya götürmüştüm.
Anlayana herşey ortada.
Böyle saçmalıkları yazmayı sevmiyorum fakat bazı kendini bilmezlerin resimden alacağı dersler var.
Avrupa'da veya Dünya'nın herhangi bir ülkesinde damızlıklar uzayda çiftleşip gelmiyor.
ulaşılmaz, bilinmez teknikler içerisinde gizemli kalabilecek bir durum da değil.

Çevrede ciddi bir araştırma yapılıp sonrasında arılığınızı oluşturuyorsunuz.
Burada dikkat edilmesi gereken, sizin arınızdan başka arının olmamasıdır.
İzole bölgelerde %\% yapmak gerçekten zor fakat imkansız da değil. 
O yüzden adaları kullanıyorlar çünkü arı su üzerinde uçmayı sevmiyor.
Türkiye'de ise İmralı Adası gibi müthiş bir milli servet, martı yuvası olup bomboş yatıyor.



Hava 10c civarı, dumansız arı açıp birde üflüyoruz hareket yok.
Üflenmiş arı bunlar :)


Son soğuklarda -8c hava ısısına düşen bölgede bitkilerin durumu.




Badem çiçeğinden nektar ve polen alımı süperdi.


Kiriş çiçeğinde gün içerisinde çok nadir arı gördüm.


Uzun zamandır bu çiçekten arıların polen aldığını gördüm halen açık ve bir sürü arı çekim yapmak için yaklaştığımda kaçtı.



Anamur, Gazipaşa civarı muz bahçeleri.
Heryer muz ağacı, meyveleri poşetle sarılmış.

Yol kenarlarında muz satanlar var ancak fiyatlar 3,50 tl. Bursa ile aynı ve muzlarda lezzet, koku gibi özellikler aramayın. 
Bazısı diyor, "bu muzlar açık havada"; bazısı diyor, "kesinlikle gaz verilmedi" herkese benzer sorular sordum, çoğu başka cevaplar verdi.
Muzlar gaz odalarında olgunlaştırılarak tezgaha geliyor. Hiç gaz yememiş muzun tadı biraz buruk ve salatalık gibi çıtır çıtır.


Muz heryerde yetişmediği için bazı bölgelerde seralar dağları kaplamış.



Anamur-Aydıncık arası yollar eski haliyle duruyor. Bazı yerlerde tüneller var ama henüz yolu yok.
Bir kamyonun geçmesi için, diğeri yol veriyor. 
Öndeki arıcı mecburen takip ediyorsunuz.
Bariyerler olmasa bu kamyonlardan her gün bir kaçı aşağı düşer.


Tarsus Ulucamii avlusu.


Bilal-i Habeşî hz.nin isminin verildiği cami.


Rivayete göre, cami girişinde bulunan bu kuyudan Bilal-i Habeşî hz. su içip, abdest almış.


Hz. Danyal Aleyhisselam'ın kabrinin bulunduğu rivayet edilen mekan.



Eshab_ı Kehf mağarasını sizler için görüntüledim.


Akdeniz bölgesinde arı nerede kışlar derseniz, size sadece Tarsus derim.
Yüzlerce dönüm muşmula ağaçları var ve halen çiçekler.


Son ayazlar orayı da etkilemiş.


Ağaçların yapraklarındaki canlılığa bakılırsa topraklar da çok verimli.



Tarsus'un üzümü meşhur, şıralık üzüm olduğundan genellikle şarap imalatında kullanıldığını söylediler.


Bazı bölgeler tamamen sera ile kaplı diyebilirim.
Kumluca tarafında da çok sera var ama buradakiler başka.


Tarihi bir köprü.


Pozantı sonrası arazilerde geven miktarının çokluğu hemen göze çarpıyor.


Hafta sonu bal fuarında idik. 
Maksadımız dostlarla keçi yemek, ekip eksik olduğundan boğazımızdan geçmedi :(

17 Şubat 2016 Çarşamba

Uludağ arısı ve damızlıklar da ideal çerçeve sayısı nasıl olmalı?


بسم الله الرحمن الرحيم

Arı dostlarına ve dostlarıma selamlar.


Özel bir hat.


Erkek arılar suni tohumlama için hazırlanıyor.

Bazen suni tohumlama için telefon veya mail aracılığı ile, ne gibi yardımlar edebileceğim soruluyor.
Kusuruma bakmayın; vakitsizlikten şimdilik  mümkün görünmüyor.
Belki ilerleyen yıllarda günlük organizasyonlar ile bunu başarabiliriz.

Safkan damızlık üretiminin aşamalarını baharda nasip olursa sizlerle paylaşacağım.


Öncelikle suni tohumlama, herhangi bir anaya herhangi bir erkeğin sperminin verilmesi olayı değildir.

O ana arı ve o erkek, gerçekten bunu haketmeli. 

Elinizde Avrupa'nın en iyi damızlıklarından olduğu halde, bir sürü F1 arasından ikinci yaşını doldurup kendini kanıtlamış anaların erkeklerini ve Lisanslı damızlıkların kızlarını kullanılmakta.

Yeri gelmişken, O damızlıkların bazılarını temin ettiğim bir üretici ile son görüşmemizde, kendisine rakip olacak üreticilerin ortaya çıkmaması için saf damızlık üretilecek kraliçeleri, ülkesinde kimseye vermediğini söyledi. 
Yani gelen damızlıklar özenle yetiştiriliyor, yıllardır emek verilmiş, soyu-sopu, verimleri, herşeyi ile çok çok kıymetliler.

Hiç gitmediğiniz ülke veya ülkelerde menfaat beklemeden yüzlerce km yol gidilip, o ülkenin en iyi damızlıklarınının bulunup, bir de kapıya kadar getirilmesi sanıldığı kadar kolay değil.
Bu tür damızlıkları temin etmek gerçekten zor. 
Lisanslı ana, sadece kıl - kanat testi ile belirlenmez, aynı zamanda üretimden sonraki sene koloni olarak teste tâbi tutulur. 
Yapılan testler sonucunda kendisinden damızlık üretilecek bir damızlık olarak satışı yapılır.


Damızlık analar iki yıl denenmiş ve her türlü testi bazı kardeşleri de dahil geçmişler.
Zaten annesi, teyzesi, anneannesi de o şekilde lisans almış.
Şecereye baktığımız zaman sülale boyu yıllardır lisans kütüğüne kayıtlılar.


Yukarıda bahsettiğim onca emeğe karşılık; birkaç adet damızlık temin eden diğer üreticiler ile kıyas etmeniz, her iki tarafa da haksızlık olacaktır.

Ayrıca piyasada kaliteyi, dürüstlüğü, hatalarını telafi etmeyi, üçkağıtçı ve sahtekar duruma düşmeyi önemsemeyen piyasa aktörleri de olacaktır. 






Teslim aldığınız damızlıkları güçlü tutmamanızı tavsiye ediyorum.
Güçlü olan arıyı kontrol etmesi, kraliçenin kalabalık arı içerisinde bulunması ve ezilme riski fazladır.


İdeal olan çerçeve sayısı max. 3-4 çıta civarında olmalı. 
Daha fazla güçleneceği zaman anası ile beraber başka bir ruşete aktarmanız uygun olacaktır. 
Sürekli şurup ve kek vermeniz de sakıncalı.
Kontrollü olarak kendi haline bırakmalısınız.


NOT: Şu hususiyyeti bilmenizi isterim ki; ben kesinlikle damızlık veya ana hele karniyol ırkı satmıyorum.
Bizim arımız Uludağ arısı, onun da arıları satılık, analarını isteyene hediye ediyorum.


Tüm arıcı dostlarımın güzel bir sezon geçirmelerini temenni ediyorum.

13 Şubat 2016 Cumartesi

Bahara doğru arıcılık faaliyetleri



بسم الله الرحمن الرحيم

Arı dostlarına ve dostlarıma selamlar.


Geçen haftalardaki soğuklar arıları etkilemiş, bir kısmı komple yavruyu kesmiş, bir kısmı ise yavru alanını daraltmış.
Son sıcaklar ile tekrar yavru faaliyeti başladı ve yavru alanı genişliyor.


Varroa için oksalik asit yaptım "bu iş Avrupa'daki gibi bitmiştir" diye düşünmeyin.
Bal dönemine kadar sürekli kontrol altında tutmaz iseniz varroa sebebi ile arınızın hasta olması işten bile değil.
Hangi arıcıya gitsem varroa ve nosemadan dert yanıyor, aman dikkat edelim.


Baharda arı ne zaman, nasıl gelişir?

Bana göre arının gelişmesini tetikleyen en iyi bitki; Marmara için "ballı baba otu", ağaçlarda ise "badem, yabani armut ve eriklerdir."

Ağaç çiçekleri kendini göstermediği sürece arı tam manası ile hızlanmaz. 


Bizde "lale" denilen bitki, Mart ayı gibi açar ve arı çok iyi polen alır.
Kırmızı renklisi bizde çok nadir olmasına rağmen Akdeniz'de renk çeşitliliği daha fazla.


Akdeniz denilince hemen arının daha iyi geliştiği ve tüm bölgelerinin sürekli sıcak olduğu düşünülür.
Halbuki işin aslı öyle değil.
Çıralı'da bademler, hardallar çiçek iken; 20 km uzaklıktaki Kumluca'da henüz açmamış.


Defneler tomurcuk.


Sütleğen bitkisi Çıralı'da açmış fakat Kumluca'da henüz aktif değil.



Erken bahar için Akdeniz bölgesinde yerde açan çiçekleri pek dikkate almayın, zira soğuklar hepsini yaktığından, hepsi bir anda geçiyor.


Badem ağacı binlerce arıya ev sahipliği yapıyor.


Arıcı Mehmet abi ile Manavgat'ta da epey yer dolandım.
Buraya Antalya üzerinden ulaşmak sıkıntılı, 50 civarı trafik ışığını geçmek sinir bozucu oluyor.





Akdeniz sahillerinden kış manzaraları.


Aydıncık'dan geçilir de Ekrem abiye uğramadan olmaz.



Sera içerisindeki sebzeler süper görünüyor.
Ama yetiştirmesi meşakkatli, kazancı düşük, hastalık riski yüksek.


Tarsus dağlarını gezeceğiz ama 
7 çeşit meze eşliğinde Tarsus kebabını bekliyoruz :)